Lidya Grup SIGN İstanbul 2018 |
Lidya Grup, SIGN
İstanbul 2018’de, milyon dolarlık dijital baskı makinelerini sergiledi.
Teknolojisiyle baskı sektörünün dünya devleri arasında yer alan Xerox, Epson ve
EFI markalarının Türkiye distribütörü olan Lidya Grup standında, 3 markadan
yaklaşık 15 makine yer aldı. Fuara özel yaptığı kampanyalı fiyatları nedeniyle,
standında ülke genelinden yoğun ziyaretçilerini ağırladı.
20.Uluslararası
Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri SIGN İstanbul 2018 Fuarı,
20-23 Eylül tarihleri arasında TÜYAP’ta düzenlendi. Fuarda, dijital baskı
teknolojisi, tekstil baskı ve serigrafi teknolojisi, sign teknolojisi, görsel
iletişim, Led & Led ekran, endüstriyel baskı, 3D baskı, promosyon gibi
geniş bir ürün yelpazesini görme fırsatı bulundu. Lidya Grup teknoloji şovu
yapan 308 metrakarelik standı ile SIGN İstanbul 2018’in buluşma noktası oldu.
Dijital baskı
sektörünün “star makinelerini” standında sergiledi
Lidya
Grup’un katıldığı tüm fuarlardaki stantlarında teknoloji şovu yaptığını
kaydeden Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi:
“Geçmiş
yıllarda ileri teknolojideki makineleri, sadece uluslararası fuarlarda görerek,
inceleme fırsatlarını yakalıyorduk. Lidya Grup ile bu durum kesinlikle değişti.
Sektörümüzde, dünyanın en ileri teknolojisine sahip olan makinelerini
standımızda bulunduruyoruz. Katıldığımız tüm fuarlarda, milyon dolarlık
makineleri sergileyerek, sektördeki diğer oyuncuların teknolojideki son
yenilikleri yakından görebilmelerine fırsat sağlıyoruz. Özetle, dijital baskı
sektörünün star makinelerini herkesin görmesi ve deneyimlemesi için bugüne
kadar katıldığımız ve bugünden sonra katılacağımız fuarlardaki standımızda
sergilemeye devam edeceğiz” dedi.
Yılın son
çeyreğinde hareketli günler bekleniyor
Geçtiğimiz yıl olduğu
gibi 2018 yılında yılın son çeyreğinde hareketli günlerin beklendiğini anlatan Lidya Grup Başkanı Bekir Öz, şunları belirtti:
“Bu yılın ikinci ve
üçüncü çeyreğinde durağan bir dönem oldu. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da
beklentiler, yılın son çeyreğine kalmıştır. Hükümetimizin almakta olduğu
ekonomik destekleme programları ile piyasaların açılacağına inancımız tamdır.
Nitekim, döviz kurlarındaki dalgalanmalar sırasında, az veya çok herkes bir
şekilde etkilenebiliyor, burada önemli olan unsurlardan birisi finansal güçtür.
Lidya Grup’un finansal gücü yerinde olduğu için, mal tedariğinde hiçbir aksama
yapmadan aynı verimlilik ile iş süreçlerini yönetmektedir. Özetle, döviz
kurlarındaki artışa bağlı olarak ötelenen yatırımlara rağmen, Lidya Grup olarak
hedeflerimize ulaşacak olmamız, vizyoner yönetimimiz ve iş modelimiz ile
başarılı bir yıl geçirmekte olduğumuzu göstermektedir” diye konuştu.
SIGN 2018’de ülke
genelinden müşterileri ile buluştu
SIGN İstanbul 2018
fuarında, ülke genelinden müşterileri ile buluştuklarını ifade eden Lidya Grup
Grafik Sanatlar Satış Direktörü Adem Öz, şunları söyledi:
“Fuarın en büyük
standından birisi olarak, temsil ettiğimiz 3 markadan 15’e yakın makineyi
sergiledik. Fuarda, EFI’den 2 adet lokomotif ürünümüz vardı. Biri EFI Vutek
GS3250 piyasada en yaygın kullanılan hibrit, 7 pikolitre LED UV, yatırım
maliyeti 500 bin doların üzerinde olan bir makinedir. Bunu belirtmemin sebebi
SIGN fuarında ya da diğer fuarlarda ülkemizde genellikle bu kadar büyük yatırım
bedeli olan makineler sergilenmiyor. Genelde büyük yatırım bedeli olan
makineler yurt dışındaki fuarlarda sergileniyor. Diğeri Efi Quantim 5,5 m LED
UV makinemizdir. Her ikisi de pazar lideri, teknik olarak ve teknolojik olarak
en üst düzey makinelerdir. Epson tarafında, fuarda niş bir ürünümüz vardı.
SC-S80610 iç ve dış mekânda, kendi alanında en iyi baskıyı yapıyor. On bir renk
baskı yapabilen makine ile 10 rengi doğrudan, tek geçişte basmak mümkündür.
Xerox'un beş modelini sergiledik. Öne çıkanlar Türkiye'de 300 adede yakın
kurduğumuz Versant 80 ve D95 gibi kendi segmentinde önemli makinelerdir”
şeklinde konuştu.
Gün boyu kriz
konuşularak, işler düzelmez
Bütün gün kriz
konuşularak işlerin düzelmeyeceğini anlatan Lidya Grup Yönetim Kurulu Danışmanı
Rıza Başoğlu, şunları söyledi:
“Ülke olarak, daima
pozitif olmalıyız. Geleceği yorumlarken, geçmişten ders alıp, geleceğe
vizyonumuzu katmalıyız. Şuan içinde bulunduğumuz ortamda otobanda giderken
birden sise girdik. Burada işletmeler olarak, bireyler olarak topyekün
hepimizin, sorunları çözebilmek için sorunlarla yüzleşmesi önemlidir. Örneğin,
işletmeler olarak verimliliğimizi ölçmeliyiz; satış etkinliklerimizi,
finansımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Bildiğiniz üzere büyüme, bir yer
değiştirmedir, peki bu büyümeyi finanse edecek yeterli sermaye, insan kaynağı,
strateji var mıdır, bu gibi konuları masaya yatırmak gerekiyor. Kriz
dönemlerinde, nakit akışını yönetmek çok önemlidir. Ciro düşer, tekrar çıkar.
Karlılık düşer, o da tekrar çıkar. Ancak nakit akışı durursa, bu süreci
yönetmek zor olacaktır. Nitekim, bütün gün krizi konuşarak, işleri
düzeltemeyiz. Krizler, aslında birer fırsattır. Dünyada, ekonomik büyüme
gerçekleşiyor. Gelişmiş ülkeler için büyüme %1-2 olurken, gelişmekte olan
ülkeler için %7-8 büyümenin altında kalınmaması gerekiyor. Türkiye, genç nüfusu
sahiptir ve bu çok büyük bir avantajdır. Zira bu genç nüfusun, verimli ve
kaliteli süreçler ile yönetilmesi önemlidir. Lidya Grup olarak fuara, yeni
makinelerimizi getirdik. Tüm iş ortaklarımıza ve pazara teknolojideki
yenilikleri göstermeye devam etmekteyiz. Krizin etkinlerini minimize etmek için
elimizden geleni yapmaktayız” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum Gönder